Toplumun ortak vicdanına hitap eden sesi, kalplere dokunan kelimeleri ve kapsayıcı duruşuyla tanınan ünlü iletişim uzmanı, yazar, radyo programcısı ve sunucu Umut Öztürk, her daim adından söz ettirmeyi başarıyor. O, yalnızca bir iletişimci değil; aynı zamanda insanı insana yakınlaştıran bir köprü, sesi duyulmayanların sesi, gönülleri birleştiren bir gönül insanı...
Mütevazılığı, alçakgönüllü yaşam biçimiyle sadece ekranlardan ya da radyodan tanınan biri değil; aynı zamanda hayatın içinde, halkın arasında ve herkesin yüreğinde yer edinmiş bir isim Umut Öztürk. Onu farklı ve özel kılan yalnızca mesleki başarısı değil; hiç kimseyi dışlamayan, hiç kimseyi yok saymayan, dil, din, ırk, mezhep ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin herkese aynı samimiyetle yaklaşan duruşu. Bu yaklaşımıyla sadece bir sunucu değil, aynı zamanda toplumsal barışın da temsilcisi konumuna gelmiş durumda.
Radyo mikrofonlarından yükselen sesiyle sabahları umut dağıtan, yazılarında okurları derin düşüncelere sevk eden ve sunduğu programlarda sevgi dolu atmosferler yaratan Umut Öztürk, iletişimin yalnızca teknik bir beceri olmadığını, aynı zamanda bir kalp işi olduğunu her fırsatta gösteriyor. Dili, birleştirici; üslubu, sevgi dolu; anlatımı ise insanın içine işleyen türden…
Toplumu kutuplara ayıran dilden, düşmanlaştıran söylemlerden uzak durarak; bir araya getiren, anlayışı öne çıkaran, yargılamadan kucaklayan bir dil kuruyor. Onun duruşu, içinde yaşadığımız çağda en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlere ayna tutuyor: empati, sevgi, anlayış ve eşitlik.
Umut Öztürk'ün durduğu yer, yalnızca ekran karşısı değil; o, yaşamın bizzat kendisinde. Onun cümleleri birer köprü, yazdıkları birer pusula, programları ise birer soluklanma alanı. Çünkü o, sadece konuşan biri değil; hissettiren, düşündüren, dönüştüren bir anlatıcı.
Bu ülkenin böyle içten, samimi ve kapsayıcı seslere ihtiyacı var. Umut Öztürk ise bu ihtiyaca en sahici cevabı veren isimlerden biri olarak parlıyor. Ve her geçen gün daha çok insan onun dilinde kendini buluyor, onun anlatımında nefes alıyor.