Muharrem Ayı’nın İlk Oruç Lokması Şah Hatayı Cemevi’nde Verildi

Muharrem Ayı’nın manevi iklimiyle birlikte başlayan Yas-ı Matem oruçlarının ilk günü, Şah Hatayı Cemevi’nde anlamlı bir lokma ile karşılandı. Alevi inancında derin bir yere sahip olan bu kutsal günlerde, Kerbela’da şehit edilen İmam Hüseyin ve yoldaşlarının anısına tutulan oruçlar, acının, direnişin ve adaletin sembolü olarak görülüyor.



Cemevi'nde düzenlenen oruç açma lokmasına Sultangazi başta olmak üzere İstanbul’un dört bir yanından gelen çok sayıda can katıldı. Duyguların yoğun yaşandığı programda lokmalar paylaşıldı, gözyaşları sel oldu.


 
Dede Doğan: “Kerbela Olayı Tüm İnsanlığın Ortak Vicdanıdır”

Programda ilk konuşmayı yapan Şah Hatayı Cemevi Dedesi Deniz Düzgün Doğan, Kerbela’nın İslam tarihinde sadece bir olay değil, insanlık vicdanının kanayan bir yarası olduğunu vurguladı. Dede Doğan, duygu dolu konuşmasında şunları söyledi:


 
“Olay vardır, gün biter unutulur. Olay vardır, üzerinden asırlar geçer, yine unutulmaz. Taze bir yara gibi durmadan kanar, acısı nesiller boyu insanların kalbine dolar. Kerbela olayı işte tam da budur. O günden bugüne zalime karşı mazlumun, haksıza karşı hakkın, zulme karşı direnişin adıdır. Allah korkusunu vicdanında taşıyan insanlar, Hüseyin’in sevgisini kıyamete kadar göğsünden çıkarmayacak. İmam Hüseyin, adaletin susmadığı yerdir, susmaması gereken sestir.”


 
Bu sözler cemevindeki canlar tarafından dikkatle dinlendi. Konuşmanın ardından yapılan dualar eşliğinde ilk oruçlar açıldı. Lokma sofralarında birlik, beraberlik ve hüznün iç içe geçtiği o anlarda, geçmişin yasını bugünün dayanışmasıyla harmanlayan güçlü bir atmosfer oluştu.


 
Başkan Güner: “Bu Yas, Sadece Geçmişe Değil, Bugüne de Ait Bir Direniştir”

Şah Hatayı Cemevi Başkanı Turan Güner ise duygularını tutamayarak gözyaşlarıyla konuştu. Kerbela’nın bir tarihsel trajedi olmasının ötesinde, bugünün adalet mücadelesinde de yol gösterici olduğuna dikkat çeken Güner, şöyle konuştu:


 
“Bu acıyı sadece anmakla kalmıyoruz; bu acıyı hissediyoruz, yaşıyoruz. Bu yas, bir matem değil sadece; aynı zamanda bir direniştir. Hüseyin’in doğruluğu, zalime karşı eğilmeyen başı, hepimize yol olmaya devam ediyor. Biz bu yasla büyüdük, bu yasla var olduk. Her Muharrem, bizlere kim olduğumuzu hatırlatır; kime karşı, ne uğruna mücadele ettiğimizi yeniden anlatır.”


 
Güner’in bu sözleri, salondaki birçok canı derinden etkiledi. Konuşmaların ardından oruç lokmaları dağıtıldı. Her bir lokma, Kerbela şehitleri anısına dualarla paylaşıldı.


 
Birlik ve İnanç Sofrası

Muharrem’in ilk günü olması nedeniyle Cemevi’nde büyük bir özenle hazırlanan sofralar, sadece bir öğün değil, bir dayanışma tablosu sundu. Lokmalarda et yer almadı; çünkü bu günler Alevi inancında matem günleridir. Sofralarda sade yemekler, pilav ve ayran yer aldı. Cemevi gönüllüleri günler öncesinden hazırlıklarını yapmış, bu anlamlı buluşmaya canla başla emek vermişti.


 
Oruç açma programı boyunca yapılan dualar, Kerbela’da şehit düşenlerin adları, onların verdiği mesajlar ve bugüne bıraktıkları direniş mirası hatırlatıldı. Muharrem Ayı boyunca Şah Hatayı Cemevi'nde oruç açma programlarının süreceği, ayrıca Kerbela Şehitleri için anma törenleri ve sohbetlerin de düzenleneceği bildirildi.


 
Kerbela’nın çağlar ötesinden gelen sesi, bu topraklarda hâlâ yankılanıyor. Şah Hatayı Cemevi, bu sesi duyurmak ve yaşatmak adına her Muharrem’de olduğu gibi bu yıl da gönülleri birleştirmeye devam ediyor.