Habipler Cemevi’nde Muharrem’in Matemine Yakışan Birlik ve Anma: Aşure ve Lokma Etkinliği Yüreklere Dokundu

Gözyaşlarıyla Yapılan Cem Töreni

Etkinlik, Cemevi Post Dedesi Müslüm Doğan önderliğinde yapılan cem töreniyle başladı. Tören boyunca canlar, Kerbela’nın yürek burkan hatırasıyla gözyaşlarına hâkim olamadı. Sessizlikle örülmüş dualar, yakılan mersiyeler, Hz. Hüseyin ve yoldaşlarının susuzlukla sınandığı o mukaddes direnişi yeniden yaşattı. Cem atmosferinde hissedilen o derin hüzün, canları birbirine daha da yaklaştırdı.


 

Zakir Özgür Can Aydoğdu’dan Yürekleri Yakan Mersiyeler

Programın en dokunaklı anlarından biri ise Zakir Özgür Can Aydoğdu’nun okuduğu nefesler ve mersiyelerdi. Aydoğdu’nun sazıyla ve sesiyle yüreklere işleyen ağıtları, katılımcıları Kerbela’ya götürdü. Lokmalarla paylaşılan hüzün, nefeslerle derinleşti; her nota, tarihin kanla yazılmış acı sayfalarını araladı.


 
Gökay Önder’den Tarihi Konuşma

Etkinlikte bir konuşma yapan Habipler Cemevi Başkanı Gökay Önder, yalnızca Kerbela’yı değil, yakın tarihte yaşanmış tüm katliamları anarak yürek burkan bir hatırlatma yaptı. Başkan Önder, sadece bir cemevi başkanı değil; aynı zamanda hakikatin, adaletin ve toplumsal hafızanın yılmaz bir savunucusu olduğunu bir kez daha gösterdi.


 
Önder, konuşmasında şu çarpıcı sözlere yer verdi:
 
“2 Temmuz 1993, bir katliam tarihi olarak hafızalara kazındı. Sivas Madımak Oteli’nde 33 aydınımızı, sanatçımızı ve canımızı katlettiler. Unutmadık, unutturmayacağız. Bu katliamların bir sürekliliği var. Kerbela’da Peygamberimizin torunlarını katleden zihniyet, aynı kinle Dersim’de, Sivas’ta, Çorum’da, Gazi’de, Maraş’ta, Malatya’da da halkımızı, canlarımızı hedef aldı. Ve ne yazık ki bugün hâlâ aynı karanlık odaklar katliamlarına devam etmektedir.”


 
Önder’in bu cesur ve açık sözlü konuşması, salonda bulunan davetlilerden büyük alkış aldı. Onun duruşu, sadece bir inanç önderi değil; toplumsal hafızaya sahip çıkan bir vicdan sesi olarak takdir topladı. Gökay Önder, inançla siyasetin, tarihle bugünün buluştuğu noktada güçlü bir duruş sergileyerek, Alevi toplumunun yaşadığı acılara dikkat çekti.


 
Toplumun Her Kesimi Katıldı

Etkinliğe sadece Habipler Cemevi cemaati değil; sivil toplum kuruluşları temsilcileri, siyasi parti yöneticileri, kanaat önderleri, iş insanları ve çok sayıda vatandaş da yoğun ilgi gösterdi. Farklı toplumsal kesimlerden gelen katılımcılar, bu kutsal günde bir araya gelerek dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sergiledi.


 
Katılımcılara aşure ve lokma ikramında bulunulurken, paylaşılan her lokma; barışın, kardeşliğin ve zulme karşı direnişin sembolü olarak anlam kazandı. Cemevi’nin avlusu; acılarla yoğrulmuş, ama umudu elden bırakmayan bir halkın hikâyesiyle dolup taştı.


 
Habipler Cemevi, Yine Yüreklere Dokundu
Muharrem’in hüznünü, direncini ve anlamını en derin haliyle yaşatan Habipler Cemevi; bu organizasyonla hem tarihsel sorumluluğunu yerine getirdi hem de toplumsal belleği diri tuttu. Başkan Gökay Önder’in öncülüğünde yükselen bu vicdan sesi, Sultangazi’de yankı buldu ve gönüllerde yer etti.


 
Habipler Cemevi, bir kez daha gösterdi ki; matem, sadece yas tutmak değil; aynı zamanda adaletin ve insan onurunun ayakta kalması için bir araya gelme çağrısıdır. Bu anlamlı gün, uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir inanç ve direniş anısına dönüştü.