AK Parti Sultangazi İlçe Teşkilatı'nın önceki dönem İlçe Başkanı Suzan Dağlar, sadece bir siyasetçi değil; aynı zamanda bir vicdan, bir direniş, bir sevgi abidesi olarak hafızalara kazındı. Türkiye siyaset sahnesine damgasını vuran ilk başörtülü kadın ilçe başkanlarından biri olmasının yanı sıra, adalet, eşitlik ve toplumsal barış mücadelesinin yılmaz bir neferi oldu.
O, yalnızca görev yaptığı dönem boyunca değil, siyasi ve insani duruşuyla her daim halkın gönlünde taht kurmuş bir isimdir.
Zorluklara Karşı Dimdik Duran Bir Lider
Suzan Dağlar’ın siyasi yürüyüşü, sıradan bir makamın ötesinde bir duruşun ve inancın adıdır. Toplumun farklı kesimlerinden gelen birçok kadının önünü açan, onların siyaset sahnesinde daha cesurca yer almalarına ilham olan bir isimdir. Kadın kimliğini ve başörtüsünü hiçbir zaman engel değil, aksine özgürlük ve temsiliyetin bir sembolü haline getiren Suzan Dağlar, her türlü baskı ve ötekileştirmeye karşı dimdik durarak kadınların sesi, vicdanı ve gururu oldu.
“Birlik” Onun En Büyük Davasıydı
Suzan Dağlar, sadece bir siyasi figür değil; aynı zamanda bir toplum mimarıydı. Kürt, Türk, Alevi, Sünni, Laz, Çerkez, kadın, erkek, genç, yaşlı demeden herkesi aynı nazarla gören, ötekileştirme ve ayrımcılık karşısında net bir duruş sergileyen bir liderdi. Onun için mahallelerin, kökenlerin, mezheplerin bir önemi yoktu; onun için önemli olan ortak vatan, ortak gelecek ve ortak kardeşlikti. Herkesin “biz” dediği bir Türkiye hayaliyle mücadele etti.
15 Temmuz’un İsimsiz Kahramanlarından
Türkiye’nin karanlık bir geceye uyandığı 15 Temmuz 2016’da, Suzan Dağlar hiçbir tereddüt göstermeden teşkilatını organize etmiş, vatanın birliği ve milletin iradesi için ilk safta yerini almıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan sarsılmaz bağlılığı, millete duyduğu inanç ve demokrasiye olan sadakatiyle o gece sadece Sultangazi’nin değil, tüm Türkiye’nin cesaret sembolü olmuştur. O gün sokaklarda “Vatan için can feda!” diyen binlerce insanın önünde sarsılmaz bir inançla duran isimlerden biridir.
Halkın İçinden, Halkla Birlikte
Suzan Dağlar’ın liderlik anlayışı, makam odalarına sıkışan bir siyaset değil, mahalle aralarında çocuklarla oyun oynayan, yaşlıların elini öpen, gençlerle aynı sofrada buluşan bir gönül siyaseti oldu. Herkesin “Suzan Abla” dediği, yeri geldiğinde bir kardeş, yeri geldiğinde bir anne, ama her zaman güven duyulan bir dosttu. Gönüllere dokunmayı başaran bu liderlik tarzı, sadece seçimlerde değil, hayatın her anında halkla iç içe bir duruş sergilemesini sağladı.
Kadının Siyasetteki Yerini Güçlendiren Öncü
Başörtülü bir kadın olarak ilçe başkanı olması sadece bir ilk değil, aynı zamanda büyük bir devrimdi. O, yıllarca ötelenen, yok sayılan, siyasetin dışında bırakılan kadınların cesaret bulduğu bir örnek oldu. Kadınların siyasete katılımı konusunda attığı adımlar, birçok kadının aktif şekilde sahada yer almasına öncülük etti. Bugün geriye dönüp bakıldığında Suzan Dağlar, sadece bir ilçe başkanı değil, kadınların toplumsal mücadele tarihinde unutulmaz bir kilometre taşıdır.
Bugün de Meşale Yanıyor
Görev süresi dolmuş olabilir, ancak Suzan Dağlar’ın yaktığı meşale hâlâ yanıyor. Onun ilmek ilmek ördüğü sevgi, kardeşlik ve adalet mücadelesi, ardında yürüyen yüzlerce genç siyasetçiye ilham vermeye devam ediyor. Onun yol göstericiliğinde siyasetle tanışan, toplumun sorunlarına çözüm üretmeyi bir görev sayan gençler, Suzan Dağlar’ın bıraktığı mirası daha ileri taşımak için mücadele ediyor.
Suzan Dağlar ismi, Türkiye'nin çok sesli, çok kimlikli yapısını bir zenginlik olarak gören bir anlayışın adıdır. O, gönüllere dokunan bir lider, zor günlerde cesaretin, barış günlerinde kardeşliğin sembolüdür. Adı bir makama değil, yüreklere yazılmıştır. Ve o yüreklerde bir meşale gibi yanmaya, aydınlatmaya devam etmektedir.
https://www.yasamgazetesi.net/haberprint/suzan-daglar--yuregimizin-sonmeyen-mesalesi--turkiye-nin-birlik-ve-kardeslik-sembolu-125641.html