Pınar Aydınlar ve Demirkan Demir’den Muharrem Ayında Anlamlı Lokma: Habipler Cemevi’nde Yürekleri Dağlayan Cem
Kategori: Sultangazi - Tarih: 3 Temmuz 2025
01:01
Türk Halk Müziği’nin efsanevi sesi, halkın yüreğinde taht kurmuş sanatçısı Pınar Aydınlar ile Sultangazi’nin sevilen iş insanlarından Demirkan Demir, Muharrem ayının derin maneviyatında anlamlı bir lokma etkinliğiyle gönülleri bir araya getirdi. Merkezi Sultangazi Habipler Mahallesi’nde bulunan Habipler Cemevi, bu özel günde büyük bir kalabalığa ev sahipliği yaptı.
Kerbela’da şehit edilen Hz. Hüseyin ve yarenlerinin anıldığı, yas ve matemin huşuyla paylaşıldığı cem töreni, Habipler Cemevi’nin post dedesi Müslüm Doğan’ın dualarıyla başladı. Dede Müslüm Doğan’ın sesi, Kerbela’nın acısını bin yıllık bir çığlık gibi yankıladı. Konuşmasında yalnızca Kerbela değil, yakın tarihimizin de derin yaralarına dokundu:
“2 Temmuz 1993, bir katliam tarihi olarak hafızalara kazındı. Sivas Madımak Oteli'nde katledilen 33 aydın ve sanatçıyı unutmadık, unutturmayacağız,” diyen Dede Doğan, bu katliamların sürekliliğine de dikkat çekti:
“Kerbela’da Peygamber Efendimizin torunlarını katleden zihniyet, aynı kinle Dersim, Sivas, Çorum, Maraş ve Malatya’da da canlarımızı katletti. Ve bugün hâlâ aynı karanlık pusuda.”
Cemevi zakiri Özgür Can Aydoğdu ise okuduğu ağıtlar, mersiyeler ve deyişlerle gönüllere işledi. Duyguların sel olup aktığı anlarda, cem töreni adeta bir direniş ve anma manifestosuna dönüştü.
Ancak gecenin kalbine dokunan en güçlü anlardan biri, Pınar Aydınlar’ın sahneye çıkmasıyla yaşandı. O sadece bir sanatçı değil; halkın acısıyla büyüyen, halkla birlikte direnen, sazıyla sözüyle bir “halk evladı”. Giydiği sade ama vakur kıyafetiyle sahneye adım atan Aydınlar, okuduğu deyişler, ağıtlar ve semah ezgileriyle adeta zamanın ruhunu canlandırdı. Her mısrada Kerbela’nın yangını, her nağmede Sivas’ın külleri, Dersim’in yaslı dağları yankılandı.
Pınar Aydınlar, oruç açma lokmasından sonra yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“Kerbela şehitlerini her Muharrem ayında anarken, sadece geçmişi değil, bugünü de düşünmeliyiz. Bugün burada, Habipler Cemevi’nde canlarımızla birlikte oruçlarımızı açmak benim için büyük bir onur. Dualarımız, lokmalarımız hak katında kabul olsun. Dilerim bir daha ne Kerbela, ne Sivas, ne Maraş, ne de Gazi Mahallesi yaşansın. Bu acıları yaşatmak isteyen zihniyetin karşısında dimdik duracağız.”
Sanatçının bu anlamlı sözleri ve yürekten gelen seslendirmeleri, alanda bulunan canlar arasında tarifsiz bir duygu birliği oluşturdu. Lokma sonrası, Pınar Aydınlar ile fotoğraf çektirmek isteyen canlar uzun kuyruklar oluşturdu. Her biri, bu büyük halk ozanının yanında bir anı biriktirme telaşındaydı.
Habipler Cemevi Başkanı Gökay Önder, kısa süre önce Saraçhane mitingi sonrası bıçaklanan evladının yanında hastanede olduğu için programa katılamazken, kendisini temsilen Başkan Yardımcısı ve önceki dönem Cemevi Başkanı Orhan Satılmış canları ağırladı. Satılmış konuşmasında,
“Kerbela acısı asırlardır yüreğimizi yakıyor. Bugün bu cemde bir kez daha gördük ki, bu acılar bizleri birleştiriyor, diri tutuyor. Bugünkü lokmamıza öncülük eden Pınar Aydınlar ve Demirkan Demir’e teşekkür ediyorum. Bu yol birlik, hakikat ve adalet yoludur,” ifadelerini kullandı.
Bu anlamlı gün, yalnızca bir oruç açma lokması değildi. Aynı zamanda zulme karşı bir duruşun, katliamlara karşı bir çığlığın, halkın değerlerine, inançlarına ve hafızasına sahip çıkmanın simgesi oldu.
Ve o gün, Habipler Cemevi'nde yankılanan en güçlü ses şuydu:
“Bir olalım, diri olalım, Hakk ile yol alalım!”
Pınar Aydınlar bir kez daha kanıtladı: O sadece bir sanatçı değil, halkın öz evladı, bu toprağın çığlığı, sazın ve sözün onurlu sesi…