Bir Başarı Öyküsü Av. Nevin Ömeroğlu Demirel

Yaşam hakkı her canlıya aittir, adalet duygusu herkese lazımdır mantığıyla hareket eden Nevin Ömeroğlu Demirel, üniversite sınavlarına giderken avukat olma hayaliyle sınav salonundan ayrıldı. Sınav sonuçları açıklandığında ev cümbüş yerine dönmüş, akrabalar, komşular ve okul arkadaşları Nevin’in başarısını kutluyorlardı. Evet, yıllarca kurduğu hayal gerçekleşmiş, emekleri boşa gitmemişti. Nevin Hukuk Fakültesini kazanmış içi içine sığmıyordu.
 
Okulu bitirip avukatlık cüppesini giymek en büyük hayaliydi. Yıl 2000 Avukatlık ruhsatını İstanbul Barosundan almış, CMUK dosyasının ilk duruşmasına titizlikle hazırlanıyordu. Heyecanı kelimelerle anlatılacak gibi değildi. İlk duruşması başarılı geçerse önü açılacak, kendine olan güveni artacak mutlu ve huzur dolu bir şekilde adliye koridorlarında ilerleyecekti. Sabaha kadar uyku gözüne girmedi. Yazdığı savunma metnini onlarca kez okudu. Mahkeme heyetinin karşısındaymış gibi odasında sabaha kadar savunma yapıyordu. Yorgunluktan ayakta duracak mecali kalmamıştı. Yatağına uzandı. Gözleri usulca kapandı.
 
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yatağından doğruldu. Uykusuzluktan tam olarak açılmayan gözlerini ovarak kalktı. Elini yüzünü büyük bir telaş içerisinde yıkayıp kuruladıktan sonra buzdolabından çıkardığı bir parça peynir bir dilim ekmek ve bir bardak meyve suyuyla yemeye çalıştı. Beceremedi ekmeği ve peyniri bir tarafta bırakarak iki yudum meyve suyunu içti. Bir an önce Eyüp adliyesinin yolunu tuttu.
 
Adliye önüne geldiğinde henüz mesai başlamamıştı. Adliye bahçesinde mahkemesi olan insanlar heyecanlı bekleyiş içerisindeydi. Bir yukarı bir aşağı volta atıyorlardı. Nevin bir an olsun kendini unutup oda volta atmaya başladı. Birkaç kez aşağı yukarı gidip geldikten sonra fark etti hazırladığı savunma metnini mırıldadığını. Mahkeme saati geldiğinde heyecandan avuçların içi terledi. Koridorda Avukatlık cüppesini çantasından çıkararak üstüne giydi. Mübaşirin bağırmasıyla irkildi. Avukat Nevin Ömeroğlu Demirel deyişine.
 
Mahkeme salonuna girdiğinde omu ayaklarını taşıyor, ayaklarımı onu taşıyor pek bilemedi. Avukatın bulunduğu yere geçerek ayakta beklemeye başladı. Hâkimin buyur oturabilirsiniz söylemiyle yerine oturdu. Önce hazırladığı yazılı savunmasını mahkeme heyetine sundu. Daha sonra sözlü savunmasını yapmak için ayağa kalktı. Şöyle bir etrafına baktıktan sonra o günlerce titizlikle hazırlamış olduğu ilk cümleler döküldü dudaklarından. Birkaç kez yutkunsa da çok iyi bir savunma yaptı ilk duruşmasında. Hakim 21 yaşında hayatının baharındaki bu genç avukatın savunmasını beğenmiş olmalı ki, kaç yıllık avukatsınız sorusunu sordu. Mahcup bir şekilde birazda alçak bir ses tonuyla ilk savunmam hakim bey ilk dosyamı barodan aldım diyen Nevin Ömeroğlu Demirel’e onlarca yıllık bir avukat gibi savunma yaptınız diyen hakimin sesi beyninde yankılandı. Teşekkür etti mi etmedi mi? Kendisi de hatırlamıyor.
 
Mahkeme salonunun kapısında içeri girerken ayaklarımı onu taşıyordu, o mu ayaklarını taşıyordu cümlesinin yerine adeta ayakları onu uçuruyordu. Kendine olan özgüveni artmış, mesleğine olan sevgisi katlanmıştı. O günden sonra mesleğine dört elle sarılarak Türkiye’nin dört bir yanında aranan Avukat olmuştu. Şimdi Televizyonların, Radyoların ve gazetelerin konuk etmek için peşinden koştuğu 21 yıllık deneyimli avukat oldu.
 
Başarılarınızın devamını diliyorum
Yaşam Gazetesi
Haydar Sürgeç